KILICI KIRIKLARA KARŞI O KADINLAR Çare Sende (6)

Arkadaşım arıyor, salonda konuşmamı istiyor. Hemen yanıtladım:

“Gelemem!”

“Sen gelince salon doluyor…”

“Yahu ben assolist miyim? İşe yarayacak üç-beş adam bul, canım feda!”

Arkadaşımın şaşkınlığından yararlanıp ekledim:

Hep ayni kişiler dolduruyor; mevlit dinler gibi dinliyorlar; alkışlayıp rahatlıyorlar. Bir sonraki konferansta yine aynı kişiler!”

“Ama, bilgileniyorlar!”

“Birbirlerine anlatıp yine rahatlıyorlar!”

Arayan arkadaşım susup kaldı. Onu üzmek istemiyordum; başımdan geçen olayı anlattım.

Şimdi değilse ne zaman?

Dokuz yıl önce Antalya’da… 58 Gün’den alıntılarla Ortadoğu’nun 1918 işgali ve Kumandan’ın tutumu!

Osmanlının şanlı paşaları, Almanların Mareşali çekip gitmiş ordu dağılmış; yarısı da esir…

Kumandan hasta yatağından fırlıyor, Halep’e giren Peygamber sülalesinden Faysal’ın kuvvetlerini ve ortakları İngilizi püskürtüyor.

Araplar arkadan vurmuş, Almanlar saldırganlarla çoktan anlaşmış; Alman Mareşali de İstanbul’a tüymüş!

Kumandan vekaleten Yıldırım Orduları Grubu’nun başında.

Bakmayın “Grup” dendiğine!

Grupluktan çoktan çıkmış; 8. Ordu; 4. Ordu dağılmış, elde yalnızca Kumandan’ın Nablus-Şeria’dan bu yana savaşa savaşa getirdiği, yarısı telef olan 7. ordusu var.

Kumandan; İskenderun-Belen-Tel Afrin-Tel Afer ve Musul’a uzanan savunma cephesi kurmak için uğraşıyor.

Oysa, Enver, Talat, Cemal çekip gitmişler. Osmanlı Halife Sultanı Mehmed Vahideddün tüm vatanı, orduları, posta-telgraf idaresini, demiryollarını, limanları Moudros’ta teslim etmiş… (Teslim heyeti başı Rauf Bey’dir.)

Üstelik Kumandan’a emir veriyor; “Medine”deki orduya teslim olmasını bildir” diyorlar! Kumandan kabul etmiyor.

Emre itaatsizlik…

İngilizler İskenderun’dan Halep’e gidecekler, yardım et, diyorlar!

Kumandan, karaya çıkarlarsa İngilizlere ateş edin diye emrediyor.

Gerçek Kumandan’a itaat zamanıdır!

İskenderun’da Korvet Kaptanı Yzb. Ahmet Halit, itaatsizlik ediyor İstanbul’a! Limana çıkan Fransızların silahlarını alıyor, denizden geri yolluyor!

Yüreği yetmiyor Osmanlı Hanedanı’nın ve paşalarının, Kumandan’ı görevden almaya. Yıldırım Orduları Grubu’nun “lağvedildiği” (kaldırıldığını) bildiriyorlar. Cinlik işte!

Orduyu elinden alıyorlar, tıpkı bir iki hafta önce Şam önlerinde cephe kuracağı sıra emrindeki, 7. Orduyu elinden aldıkları gibi!

O zamanda emre itaatsizlik etmiş; yetki-metki istememiş, dağılan orduyu Halep’te toparlayıp başına geçmişti.

Sonrası mı? Bilirsiniz ferman Padişahınsa Anadolu onundur!

*

Antalya’da konuşma böyle bitmişti. İki bayan gelmişti önüme; “Biz” demişlerdi, “Kader (Kadın Adayları Destekleme Derneği) yöneticisiydik. Öğrendik onların yabancılardan para aldıklarını. kitabınızda muhalefet ettik.”

“Ya sonra?”

“Bizi dernekten atarak kadınlarla dayanıştılar. Şimdi ne yapacağız?”

“Bu da sorulur mu arkadaşlar! Önce o derneğin tabanıyla konuşun, sonra komşu kadınlarla, varsa Antalyalı gazetecilerle, gençlerle, köydekilerle, ovadakilerle, dağdakilerle… Ama internetle yetinmeyin, düşün yollara …”

Bayan sözümü kesti: “Şimdi isyan zamanı!.. Anlaşılmıştır.”

Ben tamamlamıştım:

“Gösterişi amaç edinmeden, sessiz ve derinden! Kıyılar onlarınsa Toroslar sizin!”

*

Beni konferansa çağıran arkadaşım, sabırla dinlemişti. “Anlaşıldı” dedi, “Her yerin bir Toros’u, bir Ulus Dağı vardır!”

*

Şimdi anladın mı Türkiye Cumhuriyeti zararına olsa da yazılı emir alınca her denileni yapmaya kalkan, ellerini esaret kelepçesine uzatmayı “kahramanlık” sanan komutan?

Şimdi anladın mı, milletvekili olunca asıl yeminini unutan ıslak imzacı komutan ve sen cambaz politikacılara yem olan Teğmen?..

M. Yıldırım, Ankara, 8 Temmuz 2015

(Yaşasın Hürriyet; 107. Yıl… 8 ay sonra İslamcıların meclisi dağıtma, devleti ele geçirme girişimi… Yani, Taksim’de Topçu Kışlası…)