Hastalık vardı, var olacak. Korona krizi, kim çıkardı? Kime yarıyor? Ulusun evlatlarının ölmelerini engel olmayanlar sağlığını korur mu? Sonuçta ulusun daha sağlıklı olması mümkün mü? Ne yapmalı?


Sevgili Cumhuriyet Halk Partililer

Korona bahanesiyle alınan tedbirler, yasaklarla ilgili çelişkilerden bahsetmeyeceğim. Cin’in bir bölgesinde salgın, 2,5 ay sonra bizde salgın dediler. Hayatı neredeyse 95’ini durdururlar. Devletin gücünü kullanarak bir sürü tedbir aldılar. Tam 14 ay geçti. Hala olmuyoruz diyorlar.
Tedbirler var olan hastalığı önle mi, yoksa salgını önleme amacımı güdüyordu?
Öyle olsaydı tedbirler ise yarar normal hastalıların dişinde bir şey olmazdı.
Cin’in bir bölgesin den ülkemize, ta okyanus ötesine nasıl geldi, onu merakılar araştırsın. İnternetten her şeyin gittiğini biliyorum.
Filmler de, anında her yerden izlenir. Cin meseleyi 4 ay içinde halletti.

Uygulamalar ise yaramıyorsa neden uygulamaya devem ediyorlar.
Yanlış uygulamaları yapanların sorumluluğu yok mu?

Zaman zaman grip salgını var derdik.
Tedbirler ise yaramıyorsa, var olan hastalık, grip salgını dışında ekstra bir şey yok, neticede gribi aşısız halledip yok ettiler. Bravo

Peki,  devlet gerçekten olsun sağlığını düşünüyor mu?
1984 –  2021 bir tarafta PKK, diğer tarafta devlet, örtülü savaşla 40 bine yakın insanımız hayatını kaybetti. Kimin umurunda? Yetişkin bir insanın hayatı 1 kurşunla, bir bombayla yok olup gidiyor.
Neden ulus, hala şehit cenazeleri kaldırıyor.

Komşumuz Irak bombalarla yerle bir edildi. AKP’nin yönettiği devlet buna yardım etti. Bir buçuk milyona yakın insan öldü. Ambargo nedeniyle 1991 -2002 yılları arasında 3 milyona yakın çocuk hayatını kaybetti.
Afganistan, Somali, Libya, yemen Suriye de savaş var. Kim yapıyor bu savaşları?  NATO artı koalisyon güçleri dedikleri ülkeler.
Suriye’de de 300 bine yakın insan hayatını kaybetti. Milyonlar yerinden yurdundan oldu. Savaş nedeniyle ülkemizde 5 milyona yakın mülteci var.
Bunları yapanlar gerçekten kendi uluslarının sağlıklarını düşülür mü?
Gerçekten sağlıktan düşünüyorlarsa onlara şu çağrıyı yapıyorum.
Sizde yapın. Derhal dâhil olduğunuz, ya da destek verdiğiniz tüm savaşlara son verin. Bütün askerlerimizi geri çekin.
Bugün insanları evlerine hapsedip, temel hakları kısıtlayanalar. Savaşta ara vermeden,  insanları öldürmeye, yerinden yurdundan etmeye devam etmektedir. Eski köye yeni adet getirilmez derler.
Politikacılar, bugün doktor ile hasta arasına grip müdahale etmektedir. Okyanus ötesinden küresel bir güç insanlarımızın nasıl tedavi etmemiz gerektiğini söylemektedir. Ülkemiz tip bilimini yeni mi keşfediyor.
Neden direk, insan hayatına son veren savaşarak son verin demiyorlar.

Papanın yâda bizim diyanet isleri başkanının, Allahlın verdiği canı yok eden bu savaşlara karsı, bir laf ettiğini duydunuz mu?

AB ülkelerinin hiç biride bir gün bile insanlar gündüzleri evine hapsedilmedi. Oysa bizim ülkemizde günlerce, son olarak iki buçuk haftaya yakın bir süre insanlar hapsedildi. Sözde muhalefet edenler, iktidardan daha insafsızlar.
Neden her şeyi tamamen kapatıp inşaları eve hapsetmiyorsunuz diyorlar.
Neden insanları serbest bırakıyorsun, köyüne doğduğu yere, kalabalık olmayan yerdeki evine gidiyor diyorlar. Engel ol kimse gitmesin, hapset diye daha vicdansız bir tavır alıyorlar. Corona krizinde ülkemizde söze muhalefet iktidar çok uyumlu bir şekilde çalışıyor. Övdükleri iki şirket çalışanı, 85 milyonluk Almanya 1 gün dahi insanını eve hapsetmedi. Oysa bizde CHP rozeti takmış belediye başkanı eve hapset önerisi getirdi. Güzel pastı.
Almanya, Avusturya’da vs. bazı partiler yasaklara karşı mitingler yaptı. Ülkemizde kişiler bile ses çıkarmıyor. Sözde muhalefet bile iktidara olağan üstü destek verdi. En katı kuralları ülkemiz uyguladı. Hala yetmez diyorlar.

Sonuçta yapılanlar kime yaradı, kimin zararına oldu? Ortaya çıkan sonuçtan sonra, iste bunun için yapıldı diyebiliriz.
Zenginlerin daha çok zengin, büyük şirketler daha çok büyümektedir. Küçük esnafın yarına mı?  Ülkemizde yâda dünyada dağınık olan sermayenin büyük şirketlerin eline geçmesi, en tehlikelisi uluslararası dev şirketlerin kontrolü ne girmesi ulusların yararına mı? Bütün ülkelerin varlıkları minimum % 20 değer kaybına uğradı.  Borcu olanın borcu arttı. İşsizlik 2 katına çıktı.

Bu koşullarda insanlar daha sağlıklı olabilir mi?

İnsanları güneşten, denizden, ormandan, parkta gezmekten mağdur etmek daha sağlıklı yapar mi? “Güneş girmeyen eve doktor girer” sözü ulusumuzun atasözü değil miydi? Bu insanı sağlıklı yapar mı?

Devletin hasta hanelerini kapatıp, kar amaçlı özel hasta hanelere yönlendiren devlet ulusun sağlığını düşünür mü?

İstanbul Sisli Etfal hasta hanesi kapatılmaktadır. Sağlık çalışanları zor koşullarda çalıştıran, çalışma koşullarını zorlaştırıp hastaları para kazanma amacı güden şirketlere yönlendirmesi ulusu sağlıklı yapar mı?

Aşıları şirketler para kazanmak için yapıyor. Ülkeyi yönetenler, sözde muhalefet edenler kendilerini doktor yerine koyup ulusa ası yaptırmaya çalışmaları ulusu sağlıklı yapmak için mı? Firmaların reklamlarını neden yapıyorlar.

Politikacılar neden aşı yaparken resim çektirip bize gösteriyorlar.

Grip asisi yapmayan neden simdi devlet gücünü kullanıp baskıyla milleti aşılamaya çalışıyor. Ulusun her şeyini şirketlerin insafına bırakanlar ulusun sağlığını mı düşünüyor?

Sağlık bakanı iktidar mensuplarının özel hasta haneleri var. Peki, sözde muhalefet partilerin de mi hastaneleri, ilaç şirketleri var?

Kronik hastalıklarda azalma var mı?

Ülkeyi yönetenlerin yaptıklarının ulusun sağlığını koruduğuna, yarana olduğuna inanalar bir lafım yok. Aksini düşünen ne yapmalı.

Egemenlik milletindir. Ulus devlette egemen değilse devlet ulus için çalışmaz.

Ulus önce partide egemen olmalıdır. Birlikte hareket edeceği bir partileri yoksa hiç bir şey değişmez. Mahallesinde tanıdığı insanlarla, İlçeden başlayarak partide egemen olmalıdır. Bütün adayları kendi oylarıyla seçmelidir. Muhtar gibi. Atanmış adaya hayır demelidir.
Önce beğenmediği parti yönetimini ilçesinde başararak işbirlikçi yönetimleri görevlerinden uzaklaştırmalıdır.

Ankara’dan atama adayları ulusun problemlerini çözmüş olsaydı. Mutlu bir insan gibi TV’nin karsısına geçip filim izlerdik. Ulusun evlatları ölmeye devem ediyor, problemleri artıyorsa, burada bir dakika durup düşünmeli, karar vermemiz gerekir.

Ulusun seçmediği ulusun memuru olmayan neden ulusa hizmet etsin ki:

Ulusa emanet, 1 parti var. CHP’nin dışında ulusun sadece isinden dolayı sahip çıkma zorunluluğu olan başka bir parti yok. CHP’nin sadece ismi var. Partiyi yönetenler partiye dair ne varsa her şeyi yok etti. Amaçları CHP’yi iktidara alternatif olmaktan çıkarmaktı. Bunu da basardılar. 26 yıldır muhalefette. Atatürk, Cumhuriyet diyenler söyledikleri sadece laf değilse partilerine sahip çıkmalıdır. CHP kimsenin insafına bırakılamaz. İlçeden başlayarak hak hukuk tanımaz parti yönetimi görevlerinden uzaklaştırılmalı.
CHP’nin tek kişiye dayalı yönetimini değiştirip partide egemen olamayan bir ulusun devlete egemen olmasının olanağı yoktur.

Görev öncelikle üyelerin ulusun bütün bireylerinin görevidir.

İzleyerek görev yapılmaz. İlçemde bu görevi yapmak için diğer üyeleri bekliyorum. Sizde ilçenizde bunu yapın.

Hepimizin görevi.
Eyüp ilçesi üyesi Mazlum Vural
29.5.2021

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir